Twitter

Pazar, Haziran 24, 2012

Cennet Kuşu Sıla!

      Sanırım bu tarz bir yazıyı en son 17 Mart Sezen konserinden sonra yazmıştım. Şimdi beni yeniden harekete geçiren şey ise kısa bir süre önce paldır küldür bana gelen Sıla oldu. Gelirken de nefis bir hediye getirmiş yanında cennet kuşu. Adı "Joker". Joker bir dvd projesi, kendisinin anlattığı gibi yazarsam biz burada kara kış yaşarken Sıla ve ekibi üç gün kapanmış, nicedir hayalini kurdukları gibi geceli gündüzlü müzik yapmışlar. Hem en sevdiklerimiz hem daha önce Sıla'dan duymadıklarımız ama hepsi kendisine ait olan, hakiki şarkılar. Böyle de olunca tadından yenmiyor vesselam. Dvd'yi izlemeye başlayınca bir gördüm ki -ki ben buna katmerli güzellik diyorum-Sıla'nın ekibinde sürpriz bir isim: Korcan! İzledikten sonra Korcan'ın başını şişiriyorum elbet. Buraya yazdıklarımın önsözünü ona yazıyorum. Korcan ekip dışındaki ilk tumturaklı yorumu benden alıyor. Sanırım biraz da şaşkın. Çünkü ben iyi yapılmış bir iş görünce dayanamayangillerdenim. Kızlar geliyor bir akşam eve. Hoop dvd takılıyor. Müzikler çalara atılıyor. Vapura biniyoruz. Kafamızdan aynı sesler yükseliyor. "bap ba ra ra bap ba ra ra!" Her "pardon" dediğimizde gülmeye başlıyoruz, aynen "gel-gitlerden kafam bi ton"
      Ben gün aşırı aynı şeyleri söyleyip duruyorum. Bayılırım kafa patlatmaya. " Yok abi ya diğerleri aynı notalarla seri üretim gibi ısıtıp ısıtıp bir sürü şarkı yapsın, saçma sapan sözlerle.. Bir de Sılagil'e bak üretiyorlar işte, nasıl lezzetli, kıyak yaptılar vallahi." diye başlayan sohbetlerimiz, benim sabahın köründe uyanıp "sence şarkının burasında ne demiş olabilir" diye başlayan alt metin okuma çabalarıma uzanıyor. Bir akşam nefis albüm kartonetini yapan Gözde'yle konuşuyoruz. Deli yetenek! Nasıl cesur ve çalışkan.. Bana güç verecek laflar ediyor..
      Sonra can yoldaşım, yol arkadaşımla uzun yürüyüşlere çıkıyoruz. Ortaköy'den Bebek'e doğru. Oynamalar,zıplamalar, kırılıp, burkulmalar. Önümüzdeki yıllara uzanıp öpüyoruz. Bu iş burada bitmeeeez! Yeni kararlar almışım, keskin virajlara doğru direksiyon kırmışım, hastalıktan yeni kalmışım...

23 Haziran Sıla konseri, karnımda bir ağrı gibi. Çünkü ben öyle gidip laylay lom yapamıyorum. Ciddi sancılı oluyor insanların eğlendiği o konserler benim için. Evet eğleniyorum, her şeyi unutuyorum, evet büyüleniyorum ama büyüyorum da kocaman oluyorum. Deli kararsızlıklar içindeyim. Gitmeli mi gitmemeli mi? Korcan'ın başını ağrıtıyorum yine. Orada olamayacak ama git diyor, güç veriyor bana. Bir gün öncesinde sürpriz gibi çat diye oluveriyor her şey. Öyle bir yerden gidiyoruz ki konser alanına, hobaaa! Sahnenin en önü, nasıl rahat ve güzel. Sahnede küçücük beyaz tüyler var arada uçuşan. Aha diyorum kesin Sıla'nın işi bu! Böyle sanki cam bir fanusa alınmış gibiyiz. Heyecanlı bekleyişteyiz. Bu arada konser fotoğrafçısıyla komik şeyler konuşuyoruz. Herkes çok samimi.

Uzun tüller arasına bir muhteşem ekip geliyor. Ve ardından mis kokulu, cennet kuşu Sıla. Karşılıklı mutluluk içindeyiz. O "canıma değsin, ohh" diyor biz "ruhumuza yarasın, ohh" diyoruz. "Oluruna bırakıııın, dediğimi yapın, yaptığımı yapmayın, ölüyorum yalnızlıktan* ben böyleyim ağdalı laflar, acıların kadınıyım" diyor. Ama hep gülümsüyor, hep dimdik duruyor.Şarkılar nefis, deniz havası çok güzel, cennet kuşunun kanadına takılıyoruz. Dün akşam sorduğu gibi eve gelip pijamaları giydiğimizde," ne güzel geceydi be, yine olsun yine gideriz."(bin kere olsun bin kere gideriz) diyoruz. Dünyadan bir gün çalmak istiyorsanız, ruh hafiflesin, kalp doysun, göz ışıldasın, hafıza yoklansın, nabız hızlansın, dilekler tutulsun, hesaplar kesilsin, gemiler yakılsın istiyorsanız ölmeden önce bir kere Sıla konserine gidin! 

      Kimyasıyla bizi büyüleyen bir muhteşem ekibe,
Gizli ve güzel kahraman Yasemin Kağa'ya
Ve Cennet kuşu, mis kokulu Sıla'ya...

Beni oraya götüren kalbime, ayaklarıma, ruhuma, yol arkadaşıma
Beni oradan öteye götürecek şiirlerime, şarkılarıma ve Tanrı'ma


Binlerce teşekkür!



       24 Haziran 2012
       'Beşiktaş
        Büşra Açar






















       









1 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok güzel yazmışsın :) inşallah ben de bir gün canlı dinleme şansını yakalarım..